4 Ekim 2018 Perşembe

NEDEN ONLİNE DİYET ?


Her  yerde herkesin en çok konuştuğu konu ‘’ DİYET ‘’
İnternette zayıflama kilo verme ve diyet üzerine bu kadar bilgi varken neden obezite her geçen gün artıyor ?  Neden mi çünkü doğru bilgiye ulaşım güçlüğü ve bireysel farklılıklar

Kilo kaybı konusu, doğru bilinen yanlışların ve bilgi kirliliğinin oldukça fazla olduğu bir konudur.
Bilinenin aksine, aşırı kalori kısıtlaması, aç kalarak kilo kaybı veya şok diyetler kilo kaybında kalıcılığı sağlamaz.
Bunun sebebi kalorinin aşırı kısıtlanması sonucu vücudun bu duruma uyum sağlaması ve bazal metabolizma hızını düşürüp yağ dokularını koruma altına almasıdır.
Verilen kilolar vücut sıvılarından veya kas kitlesinden verilir.
Bunun sonucunda verilen kilolar daha fazla ve hızlı bir şekilde geri alınır.
Bizim hedefimiz sağlıklı ve kalıcı kilo kaybını sağlamaktır.
Beslenme programı tamamen kişiye özel oluşturulup bu programın yaşam şekli haline getirilmesi önemlidir.

Aslında işin formülü çok basit kurallara dayanıyor;

  • Diyet yaparken, hedef hakkında kararlı olmak
  •  Diyet süresince, irade ve sabrı korumak
  •  En başarılı sonuç alma etmeni, zayıflamayı gerçekten istemek
  •  Danışan ve Diyetisyen arasındaki güveni sağlamak

Yapılan araştırmalar diyet yaparken en önemli etkenin motivasyon olduğunu gösteriyor.

  • Diyette başarısız olanların %58'i diyetisyene gittikten sonra 3. günde diyeti bırakıyor.
  • İnternet üzerinden diyetisyen tavsiyeleri ve sağlık haberleri takip etmenin; farkındalık yaratarak yılda 4 kg ağırlık kaybına neden olduğunu saptanıyor.
Araştırmalar gösteriyor ki söz konusu diyet olduğunda asıl nokta duygulara önem vermek.
Yani kişi başarılı olmak istiyorsa kendini özel hissetmeli.

Bunlardan yola çıkarak online diyet sisteminde; tam da diyeti bırakmaya karar verilen anlarda ya da ufak kaçamaklarda diyetisyen;

  • Kişiyi kontrol ediyor, ara programlar vererek tekrar diyete motive ediyor.
  • Zamandan tasarruf sağlıyor.
  • Sağlıklı beslenerek, aç kalmadan zayıflatıyor üstelik kişinin istediği yiyeceklere de yer veriliyor.
İlgili resim
Kimler ONLİNE DİYET yapmalı ?
  • Yüz yüze görüşmeye zamanı olmayan
  • Hedeflerine sağlığından taviz vermeden kolay bir şekilde ulaşmak isteyen,
  • Motivasyon sorunu yaşayan,
  • İşten, çocuklardan, ya da ev yaşantısından kendine vakit ayıramayan kişiler.

Düşünün ki; bilgisayarın yada telefonun diğer ucundan beslenme konusunda uzman bir kişi size doğru besinleri anlatıyor ve sizin için en uygun listeyi hazırlayıp gönderiyor.
Sonrasında da telefon ya da mail yolu ile size ulaşıp; diyete uyumunuzu ve kilo verme durumunuzu her hafta kontrol ediyor.
Örneğin; Kişi öğle yemeğinde ne yiyeceğini seçememiş veya hangi tercihin daha sağlıklı olacağını bulamamış olabilir. Bu durumda diyetisyenine soru sorabilir, güne sağlıklı ve formda tercihlerle devam edebilir.  

Diyet yaparken en sık karşılaşılan kısır döngü, motivasyonun düşmesine bağlı olarak diyeti bırakma ve yeniden başlama döngüsüdür.  Online diyette diyetisyen kişinin motivasyona ihtiyacı olduğu her an da gerekli desteği sağlayacak ve diyetini sürdürerek hedefine ulaşmasına yardımcı olacaktır.

HANGİ ADIMLARLA İLERLİYORUZ ?
  • Kişiye özel bir beslenme programının planlanabilmesi için öncelikle kan tetkiklerinin mutlaka yaptırılması gerekiyor. Çünkü kan bulguların programın içeriğini belirlemede en önemli yol göstericidir.
  • Program başladıktan sonra haftalık planlanan randevu saatlerinde yapılacak telefon görüşmeleriyle ya da Whatsapp  yolu ile kişinin yaşam akışını ve sosyal hayatını ön planda tutarak sağlığını maksimum seviyeye getirmek için beslenme programı planlanıyor
  •  Beslenme günlüğü tutmak ya da gün içerisinde tükettiklerini fotoğraflayıp iletmek önemli bir detay bu sayede kişinin takibini sağlarken kendi motivasyonu da yüksek tutmak önemli nokta.
  • Önemli olan hayat boyu sürdürülebilir bir beslenme tarzını benimseyip uygulamak ve kendi yaşamının koçu olmak.
  • Yani seyahatte de, toplantıdan toplantıya koşarken de, tatilde de, bebeğini büyütürken de sağlıklı beslendiğini bilmek.

Daha detaylı bilgi almak isterseniz dyt.tugceozkutuk@gmail.com adresine mail gönderebilir yada instagram hesabımdan bana ulaşabilirsiniz :)

28 Ağustos 2018 Salı

ŞİMDİ TAM DA ZAMANI

Bütün bir kışı yazı hayal ederek geçirdik.
İstediğimiz kilolara ulaşıp, dilediğimiz kıyafetleri giydiğimiz, kendimizi daha hafif hissettiğimiz bir yaz olmasını diledik.
Belki bazılarımız bu hedeflerine ulaştı, bazılarımız ise bir sonraki yaza erteledi.
Kış çoktan bitti, ramazan ayı da biti, bayramlar bitti, yazda neredeyse bitmek üzere.
Hedeflerini hala erteleyenler için artık gerçekten vakti gelmedi mi ?
Daha ne kadar erteleyerek mutsuz edeceksin kendini ?
Evet biliyorum zor geliyor ama inan sandığından çok da zor değil ne kadar çok kişi başarıyor sen neden onlardan olmayasın...
Evet bazen sıkılacaksın, yorulacaksın, isyan edeceksin bunlar oldukça doğal ama sonra tekrar toparlayacaksın kendini hedefine odaklanacaksın pes etmeyeceksin !
Pes etmediğinde kazanırsın her şeyde oluğu gibi en çokta bu yolda..
Yapamadıklarına değil yapabileceklerine odaklan !
Bir düşün bu hayatta ne de çok şey başardın değil mi ?
Eğer bu konuda da hala başarı elde edememişsen, başarı olmaman için kendine tek engel olan sensin.
Gerçekten istersen başarmaman için bir sebep yok.
Artık kararını ver ve lütfen daha fazla ertelemeden başla...
Sevgiler
Dyt. Tuğçe Özkütük

10 Temmuz 2018 Salı

DİYETE MOTİVE OLMANIN 4 YOLU



1.      GERÇEKÇI HEDEFLER BELIRLEYIN

“20 kilo vermem gerek” değil “Bu ay 3 kilo vereceğim” gibi kısa vadede ulaşabileceğiniz hedefler koyun. Büyük hedefler koyup ulaşamazsanız motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. Bunun yerine küçük ve ulaşılması kolay hedefler koyarak başlayın. Daha sonra büyük hedefinize ulaşana kadar bunu devam ettirin. Ulaşılması kolay Hedeflerinizi gerçekleştirdikçe daha mutlu olacaksınız.

2.      MÜKEMMELIYETÇI OLMAYIN

En sevdiğiniz tatlıya hayır demek bazen gerçekten de çok zor gelir. Önemli olan küçük kaçamakları büyük boyutlara taşımamak. “Bunu yedim diyetimi bozdum nasılsa, şunu da yesem bir şey olmaz” derseniz kendinizi başarısızlığa sürüklersiniz.
Kaçamak yaptınız evet ama diyetiniz bitti mi? Kendinize şunu hatırlatın: “Bugün böyle oldu fakat yarın yeni bir gün ve bugünden daha iyi olacak.”

3.      KENDINIZI ÖDÜLLENDİRİN

Kendinize yasak olarak koyduğunuz besinleri zayıflayınca ödül olarak düşünmeyin! Ödülünüz pasta ya da yüksek kalorili bir akşam yemeği değil, güzel bir elbise alabilir ya da cilt bakımı neden olmasın?

4.      SABIRLI OLUN

Diyet yaparken en büyük motivasyon, istenilen kilo kaybını sağlamaktır. Ama her şeyi doğru yapıyor, iyi besleniyor, egzersiz yapmayı atlamıyor olmanıza rağmen kaybettiğiniz kilo istediğiniz kadar olmayabilir. Siz pes etmeden devam ettikçe zaten başaracaksınız.



DİYETİSYEN TUĞÇE ÖZKÜTÜK



9 Mayıs 2018 Çarşamba

RAMAZANDA NASIL BESLENMELi ?



Ramazanda sahur olmazsa olmaz !

Uykuyu bölmek zor gelse de mutlaka sahura kalkın. Çünkü uzun açlığa bağlı olarak baş ağrısı, halsizlik, kan şekeri ve tansiyonda düşüş yaşayabilirsiniz.
Sahurda tüketilen besinin miktarı ve çeşitliliği çok önemlidir. Ağır ve yağlı besin tüketiminiz çok olursa reflü ve mide rahatsızlıkları görülebilir. Ayrıca fazla alınan yağ metabolizma hızının düşüklüğü sebebiyle tüketilen besinlerin depolanması daha fazla olacaktır.

En sağlıklı sahur ise;
Yumurta, peynir, süt, tam tahıllı ekmek ve meyveden oluşan bir kahvaltıdır.

Orucunuzu mutlaka 1 bardak su ile açın !

Ramazanın yaz aylarına denk gelmesi su ihtiyacını daha da arttırıyor bu sebeple orucunuzu su ile açmalı ve sahura kadar içmeniz gereken su miktarının %60’ını tüketmelisiniz.
1 bardak suyun yanında 1 adet hurma yiyin. Daha sonrasında 1 kepçe çorba için ve 10-20 dakika kadar bekledikten sonra et ya da sebze yemeği, yoğurt ve salata tüketin.

Ramazanın olmazsa olmaz pidesi ise kan şekerinizi hızlı yükselterek daha çabuk acıkmanıza neden olur her gün değil haftada 2-3 kez orta boy pidenin 1/8 ‘i kadarını tüketebilirsiniz.

Protein ihtiyacınızı karşılamak için haftada 2-3 kez et, tavuk, balık 2 kez ise kurubaklagil tüketmeye özen gösterin.

Gazlı ve şekerli içecekler yerine taze meyvelerden yapılmış şekersiz komposto tüketin.

İftar sonrası çay kahve içmek için 1 saat bekleyin !

Çay ve kahvenin yanında kek, kurabiye yerine kuru meyve ve kavrulmamış kuru yemiş tüketin.

İftardan 2 saat sonra 30-45 dakikalık yürüyüş yapmaya özen gösterin.

Tatlı tüketiminizi haftada 2 olacak şekilde sınırlandırın. Ve tercihiniz sütlü ye da meyveli tatlı olsun.



1 GÜNLÜK ÖRNEK RAMAZAN MENÜSÜ

SAHUR

·         1 adet haşlanmış yumurta
·         1 dilim az tuzlu peynir
·         Bol yeşillik – Domates – Salatalık
·         2 adet ceviz içi
·         2 dilim tam tahıllı ekmek
·         1 porsiyon meyve
·         200 ml laktozsuz süt

İFTAR

Orucunuzu açarken;
·         1 bardak su + 1 adet hurma
·         1 kepçe çorba

( 10 - 20 dakika ara )

·         6 yemek kaşığı sebze yemeği ya da 1 porsiyon et, tavuk, balık
·         Salata
·         3 kaşık bulgur pilavı ya da 1/8 pide

            ( 30 dakika yürüyüş )

ARA ÖĞÜN

·         3 yemek kaşığı yoğurt
·         1 adet meyve



Herkese hayırlı Ramazanlar dilerim…

DİYETİSYEN TUĞÇE ÖZKÜTÜK

2 Ağustos 2017 Çarşamba

DETOX NEDİR?

Zaman içerisinde yediğimiz besinlerden ve çevresel etmenlerden dolayı vücudumuzda toksinler artar. Vücuttan atılamayan toksinler zamanla; karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere sağlığımızı olumsuz etkiler.

Zayıflama programlarına başlamadan önce sağlıklı beslenme düzenine geçişte ilk basamağın Detox olması vücudu sağlıklı düzene geçirmek için gereken bir alt yapı sayılır.


DETOX HAZIRLIKLARI NASIL OLMALI? 

1. Öncelikle mutfağınızı temizlemekle başlayın!   Özellikle rafine şeker ürünlerinden, paketli ürünlerden ve yapay tatlandırıcılardan uzak durun.
2.    Su tüketimini mutlaka artırın! Hedefiniz en az 2.5 litre içmek olsun. Her ana ve ara öğün öncesi içeceğiniz 1 bardak su, hem sindirim sisteminizin rahatlamasına yardımcı olur, hem de size daha fazla tokluk hissi sağlar.
3.    Sularınızı aromalandırmak isterseniz, mevsim meyvelerini dilimleyerek ilave edebilirsiniz. (2 litre su içerisinde, mevsim meyveleri, yarım limon, 1 çubuk tarçın, 2-3 yaprak taze nane eklenerek geceden hazırlanır ve gün boyu içilebilir.)
4.    Bol bol antioksidan içeren sebze ve meyveleri tüketin.
5.    Kontrollü yemek ve metabolizmanızın sürekli çalışmasını sürdürmek için, öğün saatlerinizi en az 2 en çok 4 saat aralık olacak şekilde planlayın.
6.    Yemeklerinizi yavaş ve küçük lokmalar halinde yiyin.
7.    Asitli, tuzlu, yağlı, tatlandırıcılı, katkı maddeli hiçbir besini tüketmeyin.
8.    Lif alımı çok önemli! Günde 5 porsiyon sebze meyve tüketmeye özen gösterin.
9.    Beslenmenizde tarçın, kurubaklagil, yulaf ezmesi, balık, yeşil yapraklı sebzeler, keten tohumu ve ceviz bulundurun.
10. Et, tavuk, balık pişirme yönteminizin fırın, ızgara ya da haşlama şeklinde olmasına özen gösterin.
11. Tatlı isteğiniz çok fazla ise sütünüze ya da yoğurdunuza toz tarçın ekleyerek tüketebilirsiniz bu sayede kan şekeriniz gün içerisinde daha dengeli olacaktır.
12. Sağlıklı bir sindirim sistemi için probiyotikleri de beslenmenize eklemeyi unutmayın. Her gün 1 bardak kefir içmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışın.
13. Bitki çaylarından faydalanın. Özellikle ara öğünlerde 2 fincan yeşil çay içmeye özen gösterin.
14. Günde en fazla 2 fincan şekersiz kahve tüketebilirsiniz.
15. Hareketli bir yaşamı alışkanlık haline getirmeye çalışın. Örneğin günlük 15-20 dakika yürüyüşle başlayabilirsiniz.
Bedenini arındırırken en önemlisi bunu ruhunu doyurarak yapman…

Yediğin ve içtiğin her besinin sağlığın için ne kadar önemli olduğunu unutma! O yüzden seçimlerin her zaman sağlıklı olandan yana olsun. Her lokmandan keyif almaya bak ! : )
.
Dyt. Tuğçe Özkütük

21 Ocak 2017 Cumartesi

BEYAZ ÇAY


Anavatanı Çin olan beyaz çay, camellia sinensis bitkisinin, bahar ayının başlangıcında yeni filizlenmiş tomurcuk halindeki üst yaprakların toplanması ve kurutulmasıyla elde edilir.



Diğer çaylara oranla;
Beyaz çay; yeşil çay ve siyah çaya göre daha fazla antioksidan içerir. Kafein içeriği ise; yeşil çay ve siyah çaydan daha düşüktür.

Çayların kafein içerikleri;
Beyaz çay: 15 mg
Yeşilçay: 20 mg
Siyah çay: 40 mg



Neden ‘Beyaz Çay’ içmeliyiz?

Çünkü;
  •  Metabolizma hızını artırıcı etkisi vardır. Yağ yakımını hızlandırmaya da yardımcı olur.
  •    İçerisinde yüksek oranda kateşin bulunduğu için antikanserojen etki gösterir.
  •     Kan şekerini düzenleyici etkisi vardır.
  •  Yüksek tansiyonda kan basıncını düşürerek kalp sağlığını korumaya yardımcı olur.
  •     İyi huylu kolesterolü artırıcı, kötü huylu kolesterolü azaltıcı etki gösterir.
  •    Serbest radikalleri azaltarak vücuda doğal bir koruma sağlar ve bu sebeple bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
  •    Yaşlanma karşıtı etki gösterir. Kollojen yıkımını azaltır ve cilde esneklik veren elastinin yıkımını önler.


Bu sebeplerle, günde en fazla 2 fincan beyaz çayı afiyetle içmenizi tavsiye ederim 😍

10 Ocak 2017 Salı

Obeziteden nasıl korunuruz ?

1.      Gün boyunca bol bol su için.

2.  Öğün atlamamaya çalışın. Her gün mutlaka 3 ana öğün ve birkaç ara öğün tüketmeye özen gösterin.
3.      Kahvaltı en önemli öğündür lütfen asla atlamayın.
4.   Yemeklerinizi küçük porsiyonlar halinde tüketin. (Mesela her zamanki tabağınızda değil daha küçük bir tabakta yemek yiyebilirsiniz.)
5.      Yemeklerin suyunu tabağınıza koymayın. (Böylelikle hem daha az kalori almış olursunuz hem de suyuna ekmek batırma isteği duymazsınız.)
6.      Bir öğünü tüketme süresi en az 20 dakika olmalıdır. (Çünkü tokluk sinyalleri beyne 20 dakikada ulaşır.)
7.      Lifli besinler hem zayıflatır hem de kanseri önlemeye yardımcı olurlar.
8.      Sebze ve meyveden zengin beslenmeye özen gösterin. (Fakat meyve tüketim miktarına da dikkat edin. Unutmayın ki fazla tüketilen meyve de vücutta yağ olarak depolanacaktır.)
9.      Yemeklere koyduğunuz yağ miktarını azaltın.
10.  Et pişirirken yağsız tavada, kendi yağında pişirin. (Kızartma yerine fırın, haşlama ya da ızgara tercih edin.)
11.  Aldığınız yiyeceklerin kalorilerine dikkat edin. Paketli ”diyet” ürünler, yağları azaltılmış veya şeker yerine tatlandırıcı eklenmiş olsa da kalori değerleri olduğunu unutmayın ve ölçülü tüketin.
12.  Televizyon izlerken yemek yemeyin.
13.  Aç karnına market alışverişi yapmayın.
14.  En az 45 dakika tempolu yürüyüş gibi orta derece fiziksel aktiviteyi, haftanın en az 2-3 günü yapın.

15.  Her gün yediklerinizi ve fiziksel aktivitelerinizi mutlaka yazın.

16.  Bir öğünde fazla yediğiniz zaman dengesini sağlamak için ertesi günü beklemeyin, hemen bir sonraki öğünden daha hafif besinler tüketmeye başlayın.